recep tayyip erdoğan zalim geceler

Cumhurbaşkanıve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın torunu, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un oğlunun icazet aldığı Ayasofya’daki törende imam, “Onlardan daha zalim, daha kafir kim olabilir. Ya Rabbi, o zihniyetin bir daha bu ümmetin başına gelmesini mukadder buyurma” diyerek Ayasofya’yı müzeye çevirenlere Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlara (zalimler) karşı sesimizi yükselttiğimiz için birileri ne diyor? 'Diktatör' diyor. Varsın desinler, biz sesimizi yükseltmeye bunlara karşı İsrail'e tepki gösteren AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Zalim İsrail, terör devleti İsrail, mukaddesatlarını korumak, binlerce yıllık evlerine, yurtlarına sahip çıkmak dışında hiçbir gayeleri olmayan Kudüs'teki Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır" dedi. GÜNCEL 08.05.2021 23:02. -. UykularHaram Oldu Recep Tayyip Erdoğan Versiyon (fatih Bulut Geceler) #remixadam 0:20. Fatih Bulut Geceler Geceler Zalim Geceler İndir, Mp3 İndir mp3medya.com › Fatih-Bulut-Geceler-Geceler-Zalim Bir mektupla Avrupa'ya 100 yıl dansı unutturan Ecdaddan, 100 yil ecdadımızı unutturan bir Avrupa'ya. 20 yıldır Osmanlı'nın korkusundan yapamadıkları canlandı uslarinda Site De Rencontre Pour Parent Monoparental. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK tarafından dağa kaçırılan çocuklarına kavuşma ümidiyle HDP il binası önünde oturma eylemi yapan Diyarbakır anneleriyle Vahdettin Köşkü'nde iftar yemeğinde bir araya geldi. İftarın ardından konuşan Erdoğan, katılımcıların ramazan aylarını ve bu gece idrak edilen Kadir Gecelerini tebrik ederek, Ramazan Bayramı'na kavuşma temennisinde bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır Anneleri ile yaptığı iftar sonrası konuşma yapıyor. — TRT Haber Canlı trthabercanli May 8, 2021 Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır annelerinin nice ramazanları, bayramları evlat hasretiyle geçirdiğini dile getirerek, "Terör örgütü PKK ve onun siyasi uzantıları tarafından kandırılarak sizlerden kopartılan ciğer parelerinize kavuşmak için verdiğiniz mücadeleyi en başından beri takdirle takip ediyoruz" dedi. Erdoğan, bazı ailelerin evlatlarına kavuşurken, bazılarının henüz bu mutluluğa erişemediğini aktararak, şunları kaydetti "Ailelerimizin kararlılıkla yürüttüğü bu mücadele, terör örgütünün karanlık ve kandan beslenen gerçek yüzünün görülmesi bakımından çok hayırlı olmuştur. Yıllardır birileri tarafından cilalanıp, parlatılan, cici çocuklardan oluşan masum bir yapı gibi gösterilmeye çalışılan bölücü terör örgütü, hem iç kamuoyunda hem uluslararası kamuoyunda zor duruma düşmüştür. Şu anda dertleri büyük, sıkıntıları büyük. Artık kaçacak delik arıyorlar. Güvenlik güçlerimizin sınırlarımız içinde ve sınırlarımız ötesinde gerçekleştirdikleri operasyonlarla eylem kabiliyetini iyice azalttığı örgüt, Diyarbakır annelerinin dirayeti karşısında adeta çaresiz kalmıştır. Evlatlarına kavuşan her ailemizle birlikte sadece biz sevinmekle kalmıyoruz, tüm milletimizin yüreğine de su serpiliyor. Aynı şekilde ailelerine geri dönen her mensubunun ardından örgüt, telafisi mümkün olmayan sıkıntılar yaşıyor." "Terörün ülkemize uzanan kanlı ellerini adeta kökünden kırıyoruz" Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüreği hasretle kavrulan tüm anne ve babaları bir an önce evlatlarına kavuşturmasını Allah'tan dileyerek, sözlerini şöyle sürdürdü "Sınırlarımız ötesinde yürüttüğümüz başarılı operasyonlarla terörün ülkemize uzanan kanlı ellerini adeta kökünden kırıyoruz. Son terörist de etkisiz hale gelene, terör örgütünün elindeki son evladımız da ailesine kavuşana kadar bu mücadeleyi sürekli daha ileriye taşıyarak sürdüreceğiz. Sadece ülkemizdeki değil, Irak ve Suriye'deki kardeşlerimizi de adeta kiralık katiller ordusuna dönüşen bölgemizde hesabı olan güçler arasında kucaktan kucağa devredilen bu örgütün kirli ağından Allah'ın izniyle kurtaracağız. Türkiye'de başaramadıklarını Suriye'de deneyenleri bir kez daha hayal kırıklığına uğratmak da kararlıyız. Kandil'i çökerteceğiz ve Kandil, kandil olmaktan çıkacak, onlar için karanlık olacak. Hiç endişeniz olmasın bizim buna imanımız var ve bin yıllık ortak coğrafyamızı türlü hile ve desiselerle parçalara ayırıp hem fiziken hem zihnen sömürme peşinde olanlara meydanı bırakmayacağız." Erdoğan, "Sizler, işte bu şanlı duruşun sembolleri olarak, her biri kendi evladınız mesafesindeki 84 milyonun tamamına güç verdiniz. Sizi yıldıramadılar. Birdiniz, bir şehir oldunuz, iki şehir oldunuz ve her geçen gün büyümeye devam ediyorsunuz. Sizin bu şevkiniz, bu gayretiniz terör örgütünü çökertmeye yetti. Bu tarihi mücadeleniz için her birinize tekrar tekrar şahsım, eşim, milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum" diye konuştu. Terör örgütü içindeki tüm gençlere seslenen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı "Gençler, evlatlarım... Yarın Anneler Günü. Annelerinizi üzmeyin. Annelerinizi mağdur etmeyin. Sizi bu noktaya getiren anneleriniz. Onları üzmeyin. 9 ay 10 gün sizi karnında besleyip büyüten ondan sonra da bu yaşa getiren annelerinizi üzmeyin. Bir an önce ne yapın, ne edin ama annelerinize dönün. Çünkü onların sürekli gözleri yaşlı ve sürekli onlar sizi bekliyor. Şunu unutmayın, Türkiye Cumhuriyeti devleti, devletimiz kendini bu bataklıktan kurtarmak isteyen her gencimizi adli bakımdan korumanın yanında, yeni hayatını kurmasına da destek verecektir. Ecdadımız ne diyor, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.' Bizim böyle bir geleneğin varisleri olarak başka türlü hareket etmemiz zaten düşünülemez." "Zafer sizin gibi inanan annelerin zaferi olacaktır" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır annelerinin nezdinde, tüm annelerin Anneler Günü'nü ve Kadir Gecesi'ni tebrik etti. "Rabbim, yaşı kaç olursa olsun bugünü annesiz geçiren yetimlere de sabr-ı cemil ihsan etsin diyorum" diyen Erdoğan, anneleri halen hayatta olan herkese de onların kıymetini bilmelerini, gönüllerini şenlendirmelerini, hayır dualarını almalarını tavsiye etti. Hazreti Peygamber'in, "Cennet annelerin ayakları altındadır" buyurduğunu hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti "Ben de rahmetli anneciğimin ayaklarının altını zaman zaman öper, onun kokusunu hissederdim. Siz de annelerinizi daha fazla üzmeyin, daha fazla bekletmeyin. Bilesiniz ki annelerinizin gözleri yollarda sizi bekliyor, yürekleri sizin kokunuzla çarpıyor, hissediyor. Vatanını ve yurdunu 'ana' sıfatıyla adlandıran bir milletin evlatları olarak, dünyada hiçbir yerde Anadolu var mı? Yok. Ama bizde bak Anadolu var. Biz ne demişiz, 'Anadolu'. 'Babadolu' değil, 'Anadolu' demişiz. Bu topraklar ana sıfatıyla sıfatlanmış. Annelerimizin omurgasını oluşturduğu ailelerimize çok daha sıkı sahip çıkmamız gereken bir dönemden geçtiğimize inanıyorum. Milli birlik ve beraberliğimize yönelik saldırılarını aile kurumumuzu yıkarak başarıya ulaştırmak isteyenleri, inşallah anneler öncülüğünde hezimete uğratacağız. Hiç endişeniz olmasın. Gabar'ı bunların başına çökerttik mi? Cudi'yi bunların başına çökerttik mi? Tendürek'i bunların başına çökerttik mi? Bestler Deresi'ni bunların başına çökerttik mi? İnlerine girdik. Daha da gireceğiz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Kandil'i de bunlara zindan edeceğiz. Hiç merak etmeyin. Belki geç olacak, belki zor olacak ama zafer inşallah sizin gibi inanan annelerin birlikte inşallah zaferi olacaktır." "Terör devleti İsrail, Kudüs'teki Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır" Erdoğan, "Rabb'im Kadir Gecesi'nin feyzinden istifade edenlerden eylesin. Alemi İslam'ın intibahına vesile eylesin" diyerek, Ramazan ayının son günlerine yaklaşırken ilk kıbleleri, 3 dinin kutsal şehri Kudüs'ten hem üzüntülerini hem öfkelerini artıran haberler aldıklarına işaret etti. "Zalim İsrail, terör devleti İsrail, mukaddesatlarını korumak, binlerce yıllık evlerine, yurtlarına sahip çıkmak dışında hiçbir gayeleri olmayan Kudüs'teki Müslümanlara vahşice ve ahlaksızca saldırmaktadır. Mukaddes şehir Kudüs'ün onurunu, şerefini, izzetini, haysiyetini korumak her bir Müslüman'ın boynunun borcudur. Mescid-i Aksa başta olmak üzere Kudüs'teki ibadethanelere ve Müslümanlara yönelik saldırı aynı zamanda bizlere yapılmış saldırıdır. Kudüs'teki saldırının muhatabı oradaki kardeşlerimizle birlikte Mekke'de Kabe'yi tavaf eden, Medine'de Peygamberin Aleyhissalatu Vesselam, huzurunda bulunan her Müslüman'dır. Bu saldırının muhatabı, İstanbul'da, Diyarbakır'da, Bağdat'ta, Kahire'de, İslamabat'ta, Cakarta'da, Kuala Lumpur'da, Bakü'de, Saraybosna'da yaşayan Müslümanların her biridir. Daha da önemlisi 3 dinin kutsallarını barındıran Kudüs'ü vicdansız, ahlaksız, hukuksuz, saygısız saldırılarıyla kirleten zalimlere karşı çıkmak, 'insanım' diyen her bireyin vazifesidir. İsrail devletinin saldırılarına sessiz kalarak veya kayda değer tavır ortaya koymayarak, dolaylı şekilde destek veren herkes orada yaşanan zulme ortaktır. Buradan İslam ülkeleri başta olmak üzere tüm dünyayı, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya, Kudüs'e ve Filistinlilerin evlerine yönelik saldırılarına karşı etkili şekilde harekete geçmeye davet ediyorum. Tüm halkı Müslüman olan ülkelere sesleniyorum. Bir olma zamanında, beraber olma zamanında İsrail'in insanlığın ortak kurumlarının kararlarına, temel insan haklarına, uluslararası hukuka ve insana dair her türlü değere aykırı bu eylemleri derhal durdurmaları konusunda çalışmalarıdır. Bu konuda, Türkiye olarak biz üzerimize düşeni yaptık, yapıyoruz ve yapacağız. Dünyada hiçbir insanın uluslararası kurumlara ve kurallara güveni kalmaz. Herkes kendi başının çaresine bakmaya başladığında ortaya çıkacak kaos ve yangın önce bu zulme sessiz kalanları yutacaktır. Unutulmamalıdır ki Kudüs tüm dünyadır, oradaki Müslümanlar da tüm insanlıktır. Kudüs'ü ve Müslümanları koruyamayan bir dünya, kendi kendine ihanet etmiş, kendi kendini imha edecek bombanın pimini çekmiş demektir." Köklü reform çağrısı "Türkiye olarak, her zaman olduğu gibi bugün de Kudüs'teki kardeşlerimizin ve Filistin coğrafyasındaki tüm Müslümanların yanındayız" diyen Erdoğan, Birleşmiş Milletler BM ve İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere konuyla ilgili tüm uluslararası kurumları harekete geçirmek için gereken girişimleri başlattıklarını ifade etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin BMGK derhal ve etkin tedbirlerle bu zulme "dur" demediği takdirde, "Dünya 5'ten büyüktür" diye ifade ettiği çarpıklığı kayıtsız şartsız kabul ettiğinin anlaşılacağına vurgu yapan Erdoğan, "Biz küresel dayanışma ve iş birliği sisteminin 5 ülkenin keyfine terk edilemeyecek kadar önemli bir mekanizma olduğuna inanıyoruz. Birleşmiş Milletleri, Güvenlik Konseyi başta olmak üzere tüm kurumları ve işleyişiyle köklü bir reforma tabi tutma çağrımızı tekrarlıyoruz" dedi. Kudüs'te Mescid-i Aksa'ya ve Müslümanlara yönelik alçak saldırıların derhal durdurulmasını isteyen Erdoğan, "300'e yakın yaralı var, ilk andan itibaren. Filistinlileri evlerinden etmeye ve yurtlarından çıkarmaya yönelik her türlü doğrudan ve dolaylı baskıların sona erdirilmesini bekliyoruz. Aksi takdirde zalimleri hak ettikleri akıbete düçar eylemek için her türlü gayreti gösterecek, her türlü çabayı ortaya koyacağız. Allah mazlumların ve mağdurların yardımcısıdır" diye konuştu. Erdoğan, Diyarbakır annelerinin Ramazan-ı Şerifini, Kadir Gecesi'ni ve Ramazan Bayramı'nı tebrik ederken sözlerini, "Rabbim yavrularınızla birlikte bir bayram değil, çifte bayram yaşamayı nasip eylesin diyorum" diye tamamladı. Bu arada Diyarbakır anneleri Erdoğan'a, üzerinde "Evlat Nöbeti 614. Gün" yazılı tablo armağan etti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Nişasta bazlı şeker kotasını yüzde 2,5’e indiriyoruz. Soma Işıklar bölgesinde madenlerde çalışan 2 bin 400 işçimizin tamamı Türkiye Kömür İşletmeleri şirketinde kadrolu olarak ve aynı şartlarda maden ocaklarında çalışmaya devam edecektir. SMA hastalığının diğer tiplerini de geri ödeme sistemine dahil ettik” dedi. Abone ol Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Seçim İşleri Başkanlığı Toplantısında gündeme ilişkin konularda açıklamalar yaptı. Erdoğan, ''Geçen yıl yüzde 5'e düşürdüğümüz nişasta bazlı şeker kotasını yüzde 2,5'e indiriyoruz. SMA hastalığının tüm tiplerde ilaçlarını geri ödeme sistemine dahil ettik. Manisa Soma'daki kömür madeninde çalışan kardeşlerimize müjde vermek istiyorum. 2 bin 400 işçinin tamamı kadrolu olarak aynı şartlarda maden ocaklarında çalışmaya devam edecektir.'' dedi. MÜJDELERİ PEŞ PEŞE VERDİ Peş peşe müjdeleri sıralayan Erdoğan, ''Geçen yıl yüzde 5'e düşürdüğümüz nişasta bazlı şeker kotasını yüzde 2,5'e indiriyoruz. Ülkemizin kömür rezervi 20 milyar tona ulaştı. Toplam değeri 300-500 milyar dolar civarı. Böylece milletimiz arasında tartışma konusu olan nişasta bazlı şeker kullanımını oldukça düşük bir seviyeye çekmiş oluyoruz. Halkımızın sağlıklı ve güvenli gıdaya ulaşması için üzerimize düşeni yapacağız. SMA hastalığının tüm tiplerde ilaçlarını geri ödeme sistemine dahil ettik.'' dedi. 2 BİN 400 İŞÇİYE KADRO MÜJDESİ ''Bir başka müjdemiz kömür üretimiyle ilgili.'' olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Ülkemizin kömür rezervi 20 milyar tona ulaştı. Hedefimiz rezervin tamamını ülkemize kazandırmak. 7 sahayı daha işletmeye açarak üretimi milyon ton artırdık. Manisa Soma'daki kömür madeninde çalışan kardeşlerimize müjde vermek istiyorum. Işıklar'da sözleşmeler sona ermek üzere. Bu madenler önümüzdeki dönemde Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu'na ait bir şirket tarafından yönetilecek. 2 bin 400 işçinin tamamı kadrolu olarak aynı şartlarda maden ocaklarında çalışmaya devam edecektir.'' şeklinde konuştu. ''CHP SANDIKTAN ÇIKAN İRADEYE SAYGI DUYMADI'' ''CHP hiçbir zaman sandıktan çıkan iradeye saygı duymamıştır.'' diyen Erdoğan, ''CHP hiçbir zaman milli iradeye saygı duymamıştır. CHP hep az önce de ifade ettiğim gibi açık oy / gizli tasnif ile seçim yapma yoluna gitmiştir. Şimdi tabi bunları yapamıyorlar o ayrı mesele. Ama fırsatını bulsalar, nasıl ki bölücü terör örgütünün arkasında olduğu parti; oyları aldılar istedikleri gibi kullandılar mı? Kullandılar. Muhtarları tehdit ettiler mi? ettiler. ondan sonra da oyları kendileri istedikleri gibi orada kullanmak suretiyle silme o beldelerde, ilçelerde sandıklardan kendi hesaplarına netice çıkardılar.'' ifadelerini kullandı. ''BİR GECE SİZİ DE ARAYABİLİRİM'' Sandık kurulu üyelerine uyarılarda bulunan Erdoğan, ''24 Haziran'da 180 bin 524 sandıkta oy kullanılmıştı, bu sayı 195 bine çıktı. İşi hafife almayacağız, dikkatli olmalı hiçbir sadığı boş bırakmamalıyız. Sandık kurulu üyelerini gece aradım. Hangi sandıkta olduklarını bilmiyorlardı. Bir gece sizi de arayabilirim. Milletle inatlaşılmaz, millete tabi olunur. Sandıkta sıkıntı yaşamışsak, nerede eksik olduğunu tespit etmeliyiz.'' dedi. İşte Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları... - "Siz sahada ne kadar çalışırsanız çalışın seçimin kazanıldığı yer sandıktır. Zaman zaman anlattığım benim meşhur Arslanköy örneği vardır. CHP 1946 seçimlerini; tabi burada genç kardeşlerim bunu bilmezler. Ama CHP'yi tanımak için anlamak için Arslanköyü de iyi tanımak, kadınlarını iyi tanımak anlamak gerekir. CHP 1946 seçimlerini açık oy / gizli tasnif usulüyle kazandıktan sonra yetinmemiş bu defa gözünü 1947'deki muhtarlık seçimlerine gitmiştir. - Mersin'e bağlı Arslanköy ahalisi, CHP'nin dayattığı zalim muhtarı değil kendilerinin desteklediği Demokrat Partili adayı seçmek için dört gözle sandığı beklemektedir. Seçim sandığı gelir ama halk evine konan sandıkta demokrat partili adaya oy vereceği bilinenler yaklaştırılmaz. Sandıkköy odasına götürülür. Ahali oyunu verir, akşam sandık kapanır. Sandığın başındaki görevli CHP adayının kazanamayacağını görünce 'hastalandım' diyerek oy sayımını ertesi güne bırakmak ve sandığı karakola götürmek ister. - Bunun üzerine Arslanköy'ün kadınları sandığın başka yere götürülmesine izin vermez. Müsaade etmeyen bu kahraman kadınlar, Torosların o soğuğunda sabaha kadar jandarmayla birlikte sandığı beklerler. Ertesi günkü sayımda Demokrat Partili muhtar adayı 10 kat farkla kazanır. İl valisi seçimin yenilenmesine karar verir. - Rahmetli Menderes sandıktan çıktığı halde arkasında CHP'lilerin olduğu darbecilerin urganından kendini kurtaramamıştır. yine aynı CHP, sandıktan çıkan rahmetli Türkeş'i ve arkadaşlarını 12 Eylül'de en ağır işkencelere maruz bırakarak; bugünlere yeniden vitrine çıkartmak suretiyle 60 yıldır hiç değişmediğini gösteriyor. Kuzey Kıbrıs’ta gençlerle buluşan Erdoğan, “Kıbrıs denilince sizin aklınıza ilk ne geliyor? Fetihler mi, hellim mi?” sorusuna, “Hellim peyniri gelmiyor dersek ayıp olur. Bir de bizim aklımıza 74 geliyor. Çünkü 1974 o savaşta bizim artık çocukluğumuzun en hareketli çağlarıydı” cevabını verdi. Erdoğan ayrıca, gün boyunca Bir gece ansızın gelebilirim’ şarkısını çaldıklarını söyledi. Abone Ol Kurban Bayramı'nın birinci gününü de kapsayan iki günlük ziyaret kapsamında Kuzey Kıbrıs’a gelen AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47. yıl dönümü etkinliklerine katıldı. Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tarar, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve heyette bulunan bakanların da yer aldığı “KKTC’li Gençler Buluşması”nda gençlerle Büyükhan’da bir araya geldi. İHA’nın aktardığına göre burada bir gencin “Kıbrıs denilince sizin aklınıza ilk ne geliyor? Fetihler mi, hellim mi? ” sorusuna cevap veren Erdoğan, “Hellim peyniri gelmiyor dersek ayıp olur. Kıbrıs’ın ekonomide en güçlü kalemlerinden birisi hellim peyniri. Bir de bizim aklımıza 74 geliyor. Çünkü 1974 o savaşta bizim artık çocukluğumuzun en hareketli çağlarıydı” ifadelerini kullandı. MİLLİYETÇİ VE HAMASİ MESAJLAR VERDİ “Buradaki zafere giden o yolda, o zamanlar Dr. Fazıl Küçük, Rauf Denktaş, Başbakan merhum Ecevit, Başbakan Yardımcısı merhum Erbakan, bunlarla birlikte milletimizin verdiği mücadele unutulur gibi değildi” diyen Erdoğan, “Verilen bu mücadele neticesinde de hamdolsun Kıbrıs bu zalim Yunanlıların elinden kurtarılmış oldu. Bu mücadele ile birlikte adeta dünyada bize karşı bir haçlı zihniyetini yeniden ortaya koymak isteyenlere Türkler olarak büyük bir ders vermiş olduk. O günden aklımda kalan en önemli başlık nedir derseniz, onu da söyleyeyim, Beşparmak Dağları. Şimdi de inşallah yapacağımız külliyeyi de Beşparmak Dağlarına sırtımızı dayayarak yapmayı planladık” ifadelerini kullandı. “BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİM” Bir gencin, “Milli Mücadele döneminde Rumlar radyolarında bizlere Bekledim de gelmedin’ şarkısını çalarak hem Kıbrıs Türk halkının moralini bozmak hem de ana vatan Türkiye’nin yardıma gelmeyeceğini ima ediyordu. Bizler de kendi radyolarımızdan Bir gece ansızın gelebilirim' çalarak Rumlara Türkiye’nin bir gece ansızın ensesinde olacağı korkusunu yaşattık” şeklinde konuşması üzerine ise Erdoğan, “Bugün devamlı onu çaldık” diye cevap verdi. Neden BirGün? Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok. Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz. Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için Bugün BirGün’e Abone Ol. BirGün; seninle güçlü, seninle özgür! BirGün’e Destek Ol Video haberler için YouTube kanalımıza abone olun Homerecep tayyip erdoğan gecelerRecep Tayyip Erdogan Geceler R T E Kilicdaroglu Cok Sevdim Yalan Oldu Ft Bahceli Play Download Bize destek olmak isterseniz abone. Recep tayyip erdogan geceler. Erdogan Geceler Vardir Dirilise Gebedir Play Download Recep Tayyip Erdogan Gece Golgenin Rahatina Bak Remix Play Download Uykular Haram Oldu Recep Tayyip Erdogan Versiyon Fatih Bulut Geceler Remixadam Play Download Recep Tayip Erdogan Devlet Bahceli Yakti Geceler Play Download Geceler Vardir Recep Tayyip Erdogan Play Download Devlet Baskani Recep Tayyip Erdogan Geceler Vardir Eski Siir Play Download Recep Tayyip Erdogan Ft Kilicdaroglu Geceler Play Download Recep Tayyip Erdogan Geceler Play Download Recep Tayyip Erdogan Geceler Play Download Hz. Muhammed SAV'in dünyaya geldiği tarih olarak kabul edilen hafta dolayısı ile İstanbul Kongre Merkezi'nde bir program düzenlendi."Hz. Peygamber ve Güven Toplumu" adıyla düzenlenen geceye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı. Geceye ayrıca Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş ve İstanbul Valisi Vasip Şahin'in de aralarında bulunduğu çok sayıda isim de ERDOĞAN KONUŞMA YAPTI Program Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından Temiz Kalpler Korosu ile Gençlik Korosu ilahiler okudu. Okunan ilahilerin ardından protokol konuşmalarına geçildi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş'un konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan programa katılanlara hitaben bir konuşma yaptı."SESİMİZİ YÜKSELTTİĞİMİZ İÇİN DİKTATÖR DİYORLAR" Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlara zalimler karşı sesimizi yükselttiğimiz için birileri ne diyor? 'Diktatör' diyor. Varsın desinler, biz sesimizi yükseltmeye bunlara karşı devam edeceğiz. Çünkü bizim Peygamberimiz 'Zulme rıza zulümdür' diyor. Zulme rızanın zulüm olduğu bir dünyada biz kalkıp da bunlara 'İyi yapıyorsunuz. Devam edin.' diyebilirmiyiz?" dedi."ZULME VE ADALETSİZLİĞE ASLA RIZA GÖSTERMEZDİ" Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü "Resulullahın hayatı, sadece ümmeti için değil, kendisinden sonra gelen tüm insanlık için de en güzel rehberdir. Resul-i Ekrem'in ahlakı, tavsiyeleri vesünnet-i seniyyesi, Müslümanlar için dünya ve ahiret saadetinin pusulasıdır. Enesbin Malik, Resulullah Aleyhissalatu Vesselam için 'İnsanların en güzel huylusuydu' dedikten sonra onu nasıl tarif ediyor. 'Allah'a yemin olsun ki Resulullah'a 10 sene hizmet ettim. Bu süre zarfında yaptığım veya yapmadığım birişten dolayı beni ne azarladı ne tahkir etti ne de bir defacık bana surat astı. 'O, insanların en müşfiki, en merhametlisi, en naziği idi. Affetmeyi sever, kimseyi incitmez, düşmanlarının dahi iyiliğini isterdi. Herkese karşı güleryüzlü, güzel yüzlü olan Peygamberimiz, hayatta karşılaştığımız sıkıntılar karşısında sabretmeyi, kanaatkar olmayı tavsiye ederdi. O, paylaşmayı severdi,bir öğünlük yemeğini bile olmayana verdiği için hem kendisinin hem de ailesininaç sabahladığı çok geceler meydanlarına yiğit bir komutan, torunlarına merhametli bir dede, eşlerine ideal bir koca olan Peygamberimiz, şahsının tabulaştırılmasına asla rıza göstermezdi. O, bir denge misaliydi, timsaliydi. Yalnızlığa, inzivaya önemverirdi ama aynı zamanda hastaları, dostlarını, komşularını ziyaret eder, herfırsatta halkın arasına katılırdı. Allah'ın emirleri çiğnendiğinde kesinlikletepkisiz kalmaz, bilhassa zulme ve adaletsizliğe asla rıza göstermezdi. İsrafı sevmediği için cimriliği de sevmezdi. Zengin fakir, genç yaşlı ayırt etmez, yardıma ihtiyacı olan herkesin yardımına koşardı. Çocukları bilhassa 'dünyadakiiki reyhanım' dediği torunlarını çok severdi. Çocukların mescitte namaz kılınırken daha yaptıkları yaramazlıklara kızmaz, aksine onların gönüllerini alırdı."Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 23 Nisan dolayısıyla dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen çocuklara,"Büyüklerin yol açtığı savaşların faturası, çocuklara kesilmemeli, onların vurdumduymazlıklarının bedelini, minik bedenler ödememelidir" dediğine değinerek sözlerine şöyle devam etti"BİRİLERİ NEDİYOR? 'DİKTATÖR' DİYOR. VARSIN DESİNLER, BİZ SESİMİZİ YÜKSELTMEYE BUNLARA KARŞI DEVAM EDECEĞİZ" "Suriye'de katledilen, önemli bir bölümü de çocuk olan 1 milyona yakın masumun sesine kulak vermeyen bir Müslüman, kendisini Peygamber Efendimizin bu tavsiyelerinden hangisine uymuş olarak kabul edebilir? Hepiniz ekranlarda izlemişsinizdir, kimyasal silahlarla şehit olmuş ikizlerin babasının kucağındaki halini. Türkiye'ye aldırdık ve Hatay'da babası, amcası ve akrabalarıyla görüştüm. Aynı aileden 100 kişi kimyasal silahlarla ne yazık ki ölmüş, şehit olmuştu. Şimdi o babanın halini düşünün, eşi de şehit olmuş, iki yavru da gitmiş. 'Ben onları Allah'ımın evine gönderiyorum.' diyordu. Kendi elleriyle yavrularını orada mezara defnediyor. Bu dünyada bu zalimler, acaba karşılığını ne kadar bulmayacak da bu zulmü devam ettirecek. Bunlara karşı sesimizi yükselttiğimiz için birileri nediyor? 'Diktatör' diyor. Varsın desinler, biz sesimizi yükseltmeye bunlara karşı devam edeceğiz. Çünkü bizim Peygamberimiz 'Zulme rıza zulümdür' diyor. Zulme rızanın zulüm olduğu bir dünyada biz kalkıp da bunlara 'İyi yapıyorsunuz. Devam edin.' diyebilir miyiz?""GEREĞİNİ YAPMAMIZ ŞART" Erdoğan, Hazreti Muhammed'in "Bir kötülük gördüğünüz zamanelinizle düzeltin, gücünüz yetmezse dilinizle ihtar edin, ona da gücünüz yetmezsekalben buğzedin" hadisini hatırlatarak, Müslümanlar bu kesin emre rağmen prensipte dahi bir araya gelemediğini dile getirdi. Erdoğan, "Eğer biz, insanlar içerisinden çıkarılmış birhayırlı ümmet olduğumuza inanıyorsak, o zaman bunun gereğini yerine getirmemiz lazım. Atmamız gereken adımları buna göre atmamız lazım, daha neyi, nasıl seyredeceğiz? Acaba biz, bir tas çorbamızı onlarla beraber paylaşabiliyor, onlara bunu uzatabiliyor muyuz? Bunu artık ihmale hakkımız yok, gereğini yapmamız şart"dedi. Program gül takdimi ile sona erdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Politika Güncel Haberler

recep tayyip erdoğan zalim geceler